20 Mart 2020 Cuma

CORONA VİRÜS İLE YAŞAMIMIZ





Günlerdir doğudan çıkan bir ateşin Dünya’yı nasıl etkilediğinin farkındalığını yaşıyoruz. ‘’Corona veya Çin virüsü’’ adının bir önemi yok aslında, kendi küçük ama tahribatı büyük bir salgınla terbiye olmuş gibiyiz.
Astrolojiye göre Satürn temizliği temsil edermiş ve şu sıralarda en yüksek konumdaymış. Ayrıca astrologlar 2020 yılı için çok şey söylediler ama en önemlisi yeni bir ekonomik döngüden bahsetmeleri. Bu yüzden de bir çok komplo teorileri yazılıyor. Hangileri ne derece doğru bilmem ama önemli olan bu yaşananlardan, insanların gerekli dersleri çıkarmaları gerektiğini düşünüyorum. İnsan olarak öncelikle inkar edeceğiz, kendimize acıyacağız, başkalarına acıyacağız bir direnç hali göstereceğiz.
Güzel ülkem, çok badireler atlatan bir ülkedir. Bu konuda tecrübeliyiz de, konu bütün Dünya’yı ilgilendirince şöyle bir duvara çarpmış gibi olduk. Bu olayla ülkeler, kendinde neyin eksik, neyin fazla olduğunu daha net görmüşlerdir gibi geliyor. Veee kapılar kapatılınca herkesin kendi kendine nasıl yalnız kaldığını gözlemledik. Bu hem ülkeler hem de o ülkede evde tek kalmak zorunda olan insanlar içinde geçerli oldu. Maddi manevi boyutlarını bütün dünya insanları anladı. Benim güzel ülkemde gerekli dersleri çıkaracağını umuyorum. Hatta ilk belirtiler başladı bile. Dün sağlık personellerine alkış tuttuk. Birlik ve beraberliğin güzelliğini gördüğümüz gibi işini yapan insanlara teşekkür edilmesi gerektiğini de yaşamak ayrı bir deneyimdi. Artık insanlığın ve ahlakın çığırından çıktığı bu günlerde bu olayla böyle şeyleri görmekten o kadar mutlu oldum ki. Demek ki ‘Her şerde bir hayır vardır’ sözünün gerçeklik payı ispatlanmış oldu. ‘Temizlik imandan gelir’ sözünü teyit ettik. En azından daha da dikkatli olmayı öğrendik. Avrupa da görülmesiyle artık bu ülkede yaşanmaz diyenlere de ders verircesine Dünya’ nın uzak yerlerinde olan vatandaşlarımızın ülkeye dönüşlerini seyrettik. Evlatlarımız için koşuşturduğumuzu savunarak daha iyi ev, daha iyi araba, daha iyi yaşam için çabaladığımız zamanımızı nasıl yok ettiğimizi gördük. Meğer çocuklarımız için dediğimiz şeyler yüzünden onların yüzünü neredeyse sadece sabah kahvaltısı telaşlarında ya da akşam yemeklerimizde bir arada olarak paylaştığımız anlarda görüyormuşuz. Şimdi evlerimize çekilerek daha kaliteli zaman geçirmeye başladık. Birbirimizi dinlemeyi, paylaşmayı çoğalttık. Daha çok kitap okuyup kaliteli filmler izleyerek şimdiye kadar hayal kurup ta yapamamaktan dem vurduğumuz zamanları yarattık.
Güzel ülkem, esas senin aldığın ders önemli. Neymiş, kapılar kapandığında ithalat durur. İthalat durunca hayat da durur. Üstelikte bizim gibi 80 milyon nüfus için bu kriz demektir. Demek ki üretime daha çok ağırlık vermeliyiz. Daha çok fabrikalar kurmalıyız. Kendi ürünümüzü kendimiz yapmalıyız. Kapılar kapanınca nereden alınacak sağlık malzemeleri, nereden alınacak dar gelirlinin yeme kaynağı olan ekmeğin buğdayı. Kimler bulacak çaresini diye elimizden kaçırdığımız doktorların çalışmalarını uzaktan izlemekle kalırız. Kendi kendimize yetmeliyiz. Çözüm odaklı insan olmalıyız elimden ne gelir ki düşüncelerinden  çareler üretmeye çalışmalıyız. Şikayet eden değil, çözümler üreten insanlar olmalıyız. Dünya'nın  Corona ile imtihanı inşallah artık biter. Bence herkes yeterince dersini aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder